Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Ortak payda: Karşıdevrim!

02 Eylül 2021 Perşembe

Birbiriyle hiç ilgisi yokmuş gibi görünen dört gündem maddesini alt alta koyalım:

- İktidar Taliban’la diyaloğu ve işbirliğini zorlayarak ne yapmak istiyor?

- Seçim barajı düşecek mi?

- 17/25 Aralık sürecinin bakanlarından Erdoğan Bayraktar, “Dosyada yer alan hakkımdaki her şey doğru” derken ne demek istedi?

- Atatürk’ü 30 Ağustos’ta bile yok saymaya çalışma girişiminin ucu nereye varacak?

Başta vurguladık. Bu dört sorunun birbiriyle ilgisi yok gibi duruyor ama ortak paydası şu:

Türkiye Cumhuriyeti’nin temel kuruluş felsefesi darmadağın oldu, yeni yapı ne olacak, bunun sancıları yaşanıyor!

İktidar, devlet kurumlarını ve değerlerini çökertti ama yerine işleyen bir yapı kuramadı. Kafasındakini tam olarak hayata geçirmeye ne gücü var ne cesareti! Bunun yerine geleneksel tavrını sürdürüyor:

Alıştıra alıştıra!

***

Afganistan konusu MHP’nin bile raporlama gereği duyduğu bir sorun haline geldi. Ancak işin “sorun” tarafı AKP’nin umurunda değil. Afgan göçü Türkiye’nin iç düzenini bozarsa bundan da rahatsız olmayacaklar. 

Ne var ki durum, Türkiye’nin hem iç siyasetini hem de bölgedeki dengelerini etkileyecek kadar önemli bir hal alıyor. 

Gözlemlediğimiz kadarıyla Taliban konusuna AKP’nin tabanı ve çevresi şaşı bakıyor. Örneğin, Süleymancılar, Yeni Asyacılar, post-FETÖ’cüler, iktidarın izlediği Taliban siyasetinden rahatsız. 

Saadet Partisi de kendi içindeki tartışmaya karşın iktidarı kesinlikle onaylamayan bir havada. Oğuzhan Asiltürk’ün zorlaması SP kadrolarını etkilememiş görünüyor. Taliban’ın İslam dünyasına katkısı da “kendi içinden ve çevresinden daha radikal gruplar” çıkarmak olacak. Horasan grubu bunun en kanlı örneği. 

İktidar bu yapıyla ne olursa olsun diyalog kurmak için 

zorluyorsa bundan şu anlayış çıkar:

Böylesi oluşumların kabul görmesini sağlamak, yerleştirmek! 

Taliban daha ilk gün ne demişti:

Asla demokrasiyi hedeflemiyoruz!

İkinci soruya geçersek… Erdoğan, daha demokratik olduğu için mi baraj düşsün istiyor? Elbette değil. MHP ile nereye kadar gidilebileceğini test ediyor. Hepsi bu. Bahçeli de dün yüzde 7’yi “tescilledi”. Ama baraj, seçim sürecinin tek konusu değil. Konu seçimden açılmışken, Saray iktidarı vermemek için her şeyi yapacak. Ama gündem bunun yerine şu olmalı:

İktidarı almak için her şeyi yapmalı!

Erdoğan Bayraktar’ın doğrulamaları iktidar katında henüz yankı bulmadı. Bayraktar’ın doğruları söyleme suçunun cezası ne olacak? İktidar buna henüz karar veremedi!

***

Atatürk’ü silmeye çalışma girişimleri ise salt bugünün konusu değil. Karşıdevrimin bıkmadan usanmadan, ne kadar başarıldıysa kârdır diye baktığı bir hedef. Bu hızla giderlerse ciddi bir yol alacakları görülüyor. 

Son 30 Ağustos kutlamalarında bir kez daha görüldü ki Atatürk’ü milletin kalbinden silemezler. Ancak bu, Cumhuriyet yıkıcılığının devam etmesine engel değil!

Girişte altını çizdiğimiz gibi, çok farklı gündem konularının hemen tümünün ortak paydasının bu yıkım olduğunu unutmamak gerekiyor.

Bunu yaparken şu noktaya düşmemeye de özen göstermeli:

Bunlar iktidardan gitmez, karamsarlığı!

Elbette gitmeyecekler… Halk götürecek!  

Bütün tezleri çökmüş, öngörüleri tutmamış bir iktidar, “Ben gidersem kaos gelir” diyorsa, o ülke zaten kaosu yaşıyordur. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Değişimin 1. yılı! 5 Kasım 2024
CHP’ye operasyon! 31 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları